Ana Sayfa / Genel / Chevron’un Noble Energy’i Satın Alması ve Petrol ve Gaz Endüstrisinde Konsolidasyon

Chevron’un Noble Energy’i Satın Alması ve Petrol ve Gaz Endüstrisinde Konsolidasyon

Globalturk Capital Kurucu ve Yönetici Ortağı Barış Öney Açıl Sezen’in sunduğu Bloomberg HT’deki Finans Merkezi programına konuk olarak katıldı. Chevron’un Noble Energy’i satın alması özelinde petrol ve gaz endüstrisinde konsolidasyon konularını değerlendirdi. Programı izlemek için:

Barış Öney’in programdaki görüşlerine ek yorumlarının yer aldığı bilgi notunu aşağıda bulabilirsiniz.

Genel Durum Değerlendirmesi

Fiyat Şokları:

Petrol fiyatları pandemiden çok önce büyük bir düşüş göstermişti bildiğiniz gibi. Ancak bu düşüş bu sektörde alışılmadık bir durum değildi.

2008 krizi öncesi varil başına $160 olan fiyatlar çok kısa bir 2009 Ocak’ında $50 seviyesine düşüp 2014e kadar tekrar $120 seviyelerine çıkmıştı. Daha sonra Şubat 2016 $48’lara düştü. Mayıs 2018’de $75’lara çıkıp pandemi sırasında $20’ın altına düştü ve hatta eksiye düşüp, yani petrolünü alsın diye üste para vermelerini bekler bir hale geldi durum. Ve şu anda Haziran başı piyasaların normalleşme çabaları sonucu tekrar $42-43 dolar seviyelerine çıktı.

1973, 1986 ve 1998 yıllarında da petrol fiyatları benzer şoklar yaşamıştı. $18-$24 seviyelerine düşmüş oradan tekrar toparlamıştı.

Petrol fiyatları arz talep dengesinin yanısıra politik olaylardan çok etkilenir. Hatta dünyada malum petrol yüzünden çok sayıda gerilim ve savaş yaşanmıştır. Hala da yaşanıyor.

Bu durum petrol şirketleri tarafından bilinmeyen bir durum değil aslında ve çok sayıda büyük petrol şirketi o nedenle planlarını çok uzun vadeli yapar.

2005 yılına kadar petrol ve doğal gaz üreten ülkeler ki ağırlıklı Orta Doğu, Libya, Rusya, Güney Amerika’da bazı ülkeler baştadır, petrol arz ve talebini ve dolayısıyla fiyatları belirlemede dünya üzerinde ciddi bir üstünlük kurmuşken, ABD’de teknolojik alanda ortaya çıkan bir gelişme tüm bu oyunu değiştirdi.

Kaya Gazı Oyunu Değiştirdi:

ABD kaya petrol ve kaya gazı elde edebilmenin yöntemini buldu. Petrol endüstrsinde o güne kadar İngilizcesi Shale bizde kaya denen kayacın gözenekleri içinde bulunan petrol ve doğal gaza ekonomik olarak ulaşabilmenin yolunu buldu ABD. Shale kayacına yatay sondaj ile girip, sonra hidrolik çatlatma yapmak yoluyla kayayı çatlatıp gözeneklerde yerleşmiş olan petrolün ve doğal gazın kuyuya akmasını sağladılar.

Önceleri jeolojik formasyonlara, doğaya çok zarar veriyor bu çatlatma diye çevrecilerden çok eleştri aldılar. Ancak giderek gelişen teknoloji ve alınan önlemler sonucu bu eleştirilerin dozu düştü ve bu yolda çok büyük rezervler buldular.

ABD’de Texas, New Mexico ve Kuzey Dakota’da muazzam kaya yatakları buldular. Kaya gazı rezervlerinin 1/3 Permian kayacında, ki bu da Texas ve New Mexico arasında. ABD’de 1970’de neredeyse günde 10 milyar varil ile zirve yapan petrol üretimi 2005’e gelindiğinde 5 milyar varillere düşmüştü. Ancak talep ise 15 milyar varillere çıkmış durumdaydı. Yani ABD’nin ürettiği petrol, talebinin ancak 1/3ünü karşılayabilecek düzeydeydi. 2005 yılından itibaren kaya petrol ve gazı üretebilir duruma geçen ABD, sadece kaya’dan üretimini 12-13 milyar varillere çıkartmakla kalmayıp, bir de dünyaya petrol ve gaz satarak net ihracatçı konumuna geldi.

Bu da dünyadaki siyasi dengelerin de değişmesine neden oldu. Ancak ABD’de bu petrole hücum, fiyatları bu sefer aşağı çekmeye başladı. Bu arada Suudiler de OPEC tarafında fiyat düşürmek istemeyince arzı kısmadılar ve petrol fiyatları üzerinde baskı devam etti. 2005’ten 2014e kadar devam eden petrole hücum daha sonra büyük bir şok yaşayarak fiyatların 120 dolarlardan 45 dolarla düşmesine sebep oldu ve pandemi öncesine kadar da sıkıntılı ve baskılı bir süreç yaşandı.

Pandemi Öncesi Durum:

Pandemi öncesi durumda en büyük petrol üreticileri olan Suudi Arabistan’ın petrol gelirleri GDP’nin %60’ını oluşturur hale gelmişti. İran, Irak, Katar ve Kuveyt’te ise bu bağımlılık çok daha yüksek durumdaydı. Rusya’da petrol gelirleri ise GDP’nin 1/3üne ulaşmış durumdaydı. ABD’de ise petrol gelirleri GDP’nin sadece %8’I durumundaydı.

Bir başka konu üreten ülkelerin maliyetlerinin başabaş noktası. Örneğin Rusya petrolün varilini $42’a mal ederken, Suudi Arabistan $84, Libya $100, İran $195, Nijerya $144’a mal ediyor. Venezuella, Ekvator gibi geliri tamamen petrole dayalı ekonomilerin durumu ise oldukça kötü.

Petrolün varilinin $40’lar seviyesinde olduğu şu günlerde yukarıdaki örnekler, durumun bu ülklere açısından ne kadar sıkıntılı olduğunu açıkça gösteriyor. Burada kritik soru, buna ne kadar dayanabilecekleri.

ABD’de ise maliyetin başabaş noktasının $35 civarı olduğu tahmin ediliyor. Ancak ABDde şu anda kaya gazı şirketlerinin %30’u teknik iflas noktasında.

Pandemi etkisiyle oluşan talep düşüşü sonucu ABD dahil üretici ülkelerdeki durumun çok daha sıkıntılı duruma geleceği aşikar. Örneğin Suudi Arabistan hatta dışardan borçlanmaya gitmeye çalışıyor. KDV’yi 3 katına çıkarttı örneğin. Tabi bu ülkelerde petrol dışında başka bir üretim faaliyeti yok denecek kadar az, ekonomileri petrol ve gayrimenkul üzerine kurulu. Malum gayrimenkulden de büyük bir darbe aldılar. O nedenle çok çok zordalar ve muhtemelen bir dönemin sonuna geliyoruz. 

İklim Değişikliği ve Alternatif Enerji Kaynakları:

Bir önemli konu da iklim değişikliği konusunun son 20 yıldır giderek artan bir şekilde öneminin idraki ile super büyük denen petrol şirketlerinin ve hükümetlerinin enerji çeşitliliğine gitme çabaları, rüzgar ve güneş gibi alernatif yenilenebilir enerji türlerine kayma çabası da petrole olan talep üzerinde baskı oluşturdu.

Konsolidasyon:

Tüm bu faktörleri bir araya getirdiğimizde büyük ve iyi durumda olan petrol şirketlerinin daha küçük, elinde önemli rezerv varlığı bulunan, nakit sıkıntısı yaşayan diğer şirketleri satın almaları kaçınılmaz bir gerçek. Ayrıca küçüklerin de tek başlarına kalma şansları da neredeyse yok.

ABD’de çok rahat ulaşılabilen finansman kaynaklarının da neredeyse tamamı kapalı vaziyette. Yani halka arz, tahvil ihracı, özel sermaye fonları, uzun vadeli banka krediler vb kaynaklar son derece kısıtlı. O nedenle tek yol şirket satın alma ve birleşme yoluyla mevcut zor durumda olan şirketlerin kurtarılması.

Petrol fiyatlarının bu şekilde düştüğü dönemlerde satın alma ve birleşmelerin arttığı bir gerçek. Ancak sadece o da değil, bu olgu rejimleri de değiştirme gücüne sahip asında. Örneğin Sovyetler Birliğinin dağılması petrol fiyatlarının 80lerin sonu-90ların başındaki ciddi düşüşlerinden sonra olmuştu.

Ancak bu defa pandemi dolayısıyla durumun geçmişten farklı olacağını düşünüyorum. Çünkü muazzam bir talep düşüşü oldu ve olacak ve bunun büyük bölümünün kalıcı olacağını bekliyorum. Örneğin pandemi sonrasında da insanlar evden çalışmaya ve mümkün olduğunca az iş seyahati yapacaklar kanımca. En azından uzunca bir süre. 2020 yılında dünya petrol talebinin %8 düşeceği ki tarihteki en büyük düşüş, 2021’de %6 artacağı ve ancak 2022’de 2019 seviyelerine geleceği tahmin ediliyor Goldman Sachs tarafından.

Petrol ve gazın kullanım yerleri malum farklı. Petrol ağırlıklı olarak ulaşımın yakıtı, gaz ise elektrik ve ısınmanın girdisi. Gazın ağırlığı devam edebilir, ancak hava, kara ve deniz trafiğinin düşüşü, söz konusu petrole olan ihtiyacı önemli ölçüde etkilyecek. Tabi bugün çok sayıda üründe petrol mevcut. Petrokimya alanında özellikle. O nedenle talep bitmez. Ancak eski noktasına dönüşün kanımca 3-5 yıldan önce olmasını zor görüyorum.

Bu arada elbette satın alma birleşmeler olacak. Özellikle Süper Büyükler diye adlandırılan (Bkz. Not) şirketler, daha küçük oyuncuları alma yönünde hamleler yapacaklardır. Bunun pandemic sonrası ilk örneği Chevron’un Noble’I satın alması oldu. 

Chevron’un Noble’I Satın Alması:

Bu satın alma tamamen hisse değiş tokuşu ile oldu ve düşük bir prim ödendi; satın alım öncesi Cuma kapanış fiyatına göre sadece %7.5. Geçmişte %20 ve üstü primler ödeniyordu. Noble’ın değeri Ocak 2020’den bu yana %60 düştü ve satın alma doalyısıyla bu düşük fiyatlardan gerçekleşti.

Bunun arkasındaki ana etkenlere bakacak olursak 3 konu öne çıkıyor:

  1. Noble’ın düşük maliyetli rezervlere sahip olması
  2. Rezervlerinin coğrafi açıdan çeşitliliği
  3. Birleşme sonucu maliyet ve nakit avantajlarına sahip olunacağı. Örneğin 300 milyon dolarlık bir maliyet sinerjisinden bahsediliyor ki bu da satış pazarlama giderlerinin %75i. Noble’dan epey insan çıkartacaklar muhtemelen.

Özellike rezervlerden Doğu Akdeniz’deki gaz reservlerine de sahip hale geldi Chevron. İsrailin hali hazırda denizde nakit yaratan bir varlığı mevcuttu. Noble’ın pandeminin hemen öncesinde Doğu Akdeniz’de yeni 35 trilyon cf üzerinde rezervler bulması da bu konuda ayrıca tetikleyici oldu.

Chevron geçen yıl Anadarko’yu satın almak üzere teklif vermişken sonradan Occidental daha yüksek bir teklif verince Anadarko’yu o satın almıştı. Chevron fiyatı yükseltmeyip farklı alternatifleri değerlendirmeyi tercih etti ve bu noktada da aslında karlı çıktı. Çok daha ekonomik bir satın alma gerçekleştirmiş oldu. Anadarko’yu almış olsaydı belki de Noble ile ilgilenemeyecekti.

Chevron ayrıca son 1 yıldır iyi bir strateji ile ana faaliyeti içine girmeyen ya da az yer ama maliyeti çok olan varlıklarını elden çıkardı. Buna ABD dışı da dahil. Kazakistan ve Angola’yı tutup diğerlerini büyük ölçüde sattı. Yatırım harcamalarını ve operasyonel maliyetlerini ciddi anlamda düşürdü.

Bu satın alma Noble’ın Şirket Değeri (Enterprise Value) 13 milyar dolar üzerinden gerçekleşti. Noble’ın elindeki bütün hisseleri aldı ki bunun değeri de 5 milyar dolar (yaklaşık %40). Bu satışla Chevron 2019 sonu itibariyle ispatlanmış rezervlerini %18 artırdı.

Bu iş her iki tarafın yönetim kurulları tarafından onaylandı ama tamamen kapanmasının 4. Çeyrekteki Noble’ın genel kurulundan sonra olacak. Henüz bitmiş değil dolayısıyla.

ABD’de Şirket Satın Alma ve Birleşmelerinin Durumu:

ABD’deki tüm satın alma birleşme durumuna bakarsak 2014-2018 arası yılda 5000in üzerinde satın alma varken, 2020’de 3000lere düşmesi bekleniyor (Hacim olarak 1,7 trilyon dolar civarlarındaydı). Geçen yılın ikinci çeyreğine göre 1000lerden 650’lere düşmüş durumda.

Petrol ve Gaz sektörü satın almalarında ise aynı dönemde 2014’te 700 adetlerden 2019’da 320-400 arası adetlere düşmüş (toplam 370 milyar dolar), ve geçen yılın ilk çeyreğinde 130lardan bu yıl 40lara düşmüş durumda. Çok daha büyük bir düşüş söz konusu diğer anlamda.

2015’ten beri halka arz piyasası ve sermaye ve borçlanma konusu neredeyse yok denecek kadar az. Yatırımcılar şirketlerin açıkçası içe dönüp kendi yağı ile kavrulmalarını bekliyorlardı uzun bir süredir. Tabi gelinen bu durum, çıkış bekleyen özel sermaye fonlarının daha çok içerde kalıp beklemelerine yol açmış durumda.

Yatırım harcamaları yarı yarıya düşmüş durumda. 46 adet bağımsız petrol ve gaz şirketi (yani super büyükler dışında) toplam 38 milyar dolarlık yatırım planlıyorlar ki 2004’ten beri en düşük seviye.

Bir de üzerine bu yıl ABD’de seçim yılı. Geçmişe baktığımızda seçim yıllarında satın alma birleşme aktivitesi zaten düşüyor. Dünya’da çok fazla sayıda siyasi gerilim olması da uluslararsı satın almaları yavaşlatıyor. Nereye baksak problem mevcut.

Ancak yine tüm bu koşullar şirket satın alma ve birleşmeler için uygun bir ortam oluşturuyor. En basiti nakit yaratabilmek için ölçek gerekiyor.

Konsolidasyon aslında başladı ve 2019 yılı içinde de bu baskılar sonucu önemli satın almalar gerçekleşti:

  • Callion’un Carizo’yu 2.7 milyar dolara satın alması.
  • Keza Parsley’in Jagged Peak’i 2.3 milyar dolara alması,
  • Citizen Energy’nin Roan Resources’I 1 milyar dolara alması, Keane’nin C&J Energy Services ile birleşmesi

2020 Pandemi sonrası da satın slms ve birleşmeler kaçınılmaz olarak devam edecek. Özellikle çok sayıda shale yani kaya rezervlere sahip olanlar arasında. Ama yavaş olacak. Ve neredeyse tamamı hisse değiş-tokuşu ile gerçekleşecek. Petrol sektörüne servis veren şirketlerde daha hızlı bunu görebiliriz. Çünkü sondaj aktivitesi düşüyor.

Kısa vadede herkes nakit yaratabilmek için kendi içine dönüp maliyetleri kısma yoluna gitti ve gidiyor, ancak çok fazla iflas yaşanıyor. Özellikle sonradan bu kaya gazı işine girmiş olan şirketler, kaya gazı çıkarma maliyetleri petrol fiyatının altına düşenler, kredi bulamayanlar iflas ediyor.

Yüksek borçlu ve finansal sıkıntı yaşayan şirket sayısındaki artış satın almaları tetiklemekle beraber, herkeste bir önünü tam görememek ve bu krizin başka hiçbir krize benzemiyor olması, pandeminin hala kontrol altına alınamamış olması iyi durumda olan şirket ve finnsal yatırımcıları çekingen davranmaya itiyor.

Finansal Yatırımcılar?

Bu arada her zaman olduğu gibi bu durumu fırsata çevirmek isteyen finansal yatırımcılar da çeşitli şirketlerde pozisyon alacak ve onlara yatırım yapacaklardır. Tabi çok dikkatli ve daha hassas davranacaklardır. Zira oldukça fazla özl sermaye fonu parası da bu batan ya da zor duruma düşen şirketlerde kaldı. O nedenle çok rahat yatırım gerçekleşmesi zor görünüyor.

Küçük ve orta boy şirketlerin kendi kendilerine ya da birleşmeler yoluyla bu krizi aşmaları sonucu daha farklı satın alma fırsatları da ortaya çıkacak. Özellikle finansal yatırımcılar bu noktada devreye girebilirler.

Bu arada iflas ertelemeden çıkan ya da iflas etmiş bazı şirketleri fırsat görüp ucuzdan elde etmiş bazı alıcılar da tabi mevcut. Bunlar da yakında biraz şirketi toparlayıp satmak isteyecektir.

Kısaca önümüzdeki dönemde bu sektörde başka satın alma ve birleşmeleri göreceğiz.

Not:

Süper Büyükler diye adlandırılan şirketlerden yine satın almalar veya elden çıkarmalar bekleniyor.

Süper Büyükler:

  1. Dutch (Shell)
  2. UK (BP)
  3. US (Exxon Mobil),
  4. US (Chevron),
  5. US (Conoco-Phillips)
  6. Italian (Eni)
  7. France (Total)
  8. Rus (Rozneft, Lukoil),
  9. Çin (Sinopec)

Devleti de işin içine katınca büyük 7ler aşağıdaki gibi sıralanabilir:

  1. Gazprom, Rusya
  2. CNPC, Çin
  3. Petrobras, Brezilya
  4. İran Milli Petrol Şirketi
  5. Saudi Aramco
  6. PDVSA/Citgo, Venezuella
  7. Petronas, Malezya

 

Yazar: Barış Öney

Barış Öney
Barış Öney, yatırım öncesi ve sonrası yönetim, halka arz, şirket satınalmaları, CEO, CFO, yönetim kurulu üyesi, yatırım bankacısı, kurumsal finansman danışmanı, stratejik/uluslararası iş geliştirme yöneticisi, proje yöneticisi ve mühendis olarak 28 yılı aşkın tecrübeye sahiptir.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Londra’da uluslararası yatırımcılarla bir araya geldi

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, İngiltere’nin başkenti Londra’da uluslararası yatırımcılarla bir araya geldi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet ...