Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Uludağ Ekonomi Zirvesi’nde iş dünyasına önemli mesajlar verdi. Dövizle borçlanmaya sınır getireceklerini ifade eden Şimşek, iş dünyasına borçlanmak yerine ortak alma çağrısında bulundu. Mehmet Şimşek, yıllardır tartışılan kıdem tazminatı düzenlemesinde de önümüzdeki aylarda gelişme olabileceği mesajını verdi.
Capital ve Ekonomist dergisi tarafından düzenlenen Hürriyet’in de medya sponsoru olduğu Uludağ Ekonomi Zirvesi’nin açılışında konuşan Şimşek, önümüzdeki dönemin risklerini ve yapılacak çalışmaları anlattı. Türkiye’nin ortalama yüzde 5,7 büyüdüğünü ve böyle giderse kişi başı gelirde AB ülkeleri ortalamasını 14 yılda yakalayacağını ifade eden Şimşek, 2018 yılının birçok açıdan iyi olacağını ifade etti. Suriye ve Iraklılarla birlikte Türkiye’nin 85 milyonluk bir ülke olduğunu ve bu haliyle Avrupa’nın en büyük ülkesi olduğunu kaydeden Şimşek, “Sorun şu ki, bu kadar hızlı büyürseniz yan etkileri de oluyor. Enflasyonda yüzde 10’un üzerindeyiz. Ama tek haneye indirmek için güçlü bir çaba içindeyiz. Bunun en önemli nedeni Türk Lirasındaki değer kaybı. Bu kısmen ekonomiyle, kısmen siyasi ilişkilerle ilgili” ifadelerini kullandı. Liradaki değer kaybının ilelebet devam etmeyeceğini düşündüklerini söyleyen Şimşek, “Enflasyon da tek haneye inecek” mesajı verdi.
BELKİ FIRTINA KOPACAK
İş dünyasına bu süreçte borç almak yerine ortak alma çağrısında bulunan Şimşek, “Borç yiğidin kamçısı olmakla birlikte, bu dönemde sorun olarak karşımıza çıkıyor” dedi. Döviz borçluluğuna da dikkat çeken Şimşek, şöyle devam etti: “Sorun reel sektörün döviz borçları. Meşhur ABD Başkanı JF Kennedy’nin lafı var, ‘çatıyı güneşliyken tamir etmek lazım.’ Şu anda faizler nispeten düşük, ekonomiler büyüyor ama yağmur yağacak, belki fırtına kopacak. Bizim bugünden sağlamlaştırmamız lazım. Dövizle borçlanmaya sınır getireceğiz. Reel sektör mutlu değil ama kusura bakmayın size rağmen tedbir almak zorundayız. KOBİ’lerde yaptık. Büyükler yönetebildiklerini söylüyor ama görüyoruz ki yönetemiyorlar, tedbir alacağız.”
KIDEMDE İLERLEME
Bugüne kadar inşaata yatırım yapan başarılı firmaları artık imalat sanayine yatırım yapmaya davet eden Şimşek, ekonomideki sorunlar arasında kıdem tazminatını da saydı. Şimşek, “İstihdamı artırmak için işgücüne katılımı artırmak lazım. Dünyanın bazı ülkelerinde kıdem tazminatı yok, bazılarında düşük. Türkiye imalat sanayinde aynı işçiyi en fazla çalıştıran ülke. Bunun nedeni işe giriş ve çıkışın zor olması. Burada bir reforma ihtiyaç var. Part-time çalışma da kolaylaştırılmalı. Önümüzdeki aylarda buralarda ilerleme olacaktır. Ben öyle düşünüyorum” ifadelerini kullandı. Sermaye piyasaları gelişmeden artık bu hızla ilerlenemeyeceğini kaydeden Şimşek, bankalara “Gerçek anlamda niye bir yatırım bankası kurmuyorsunuz” sorusunu yöneltti. Geleceğin artık daha riskli bir alan olan start-up’larda olduğunu ifade eden Şimşek, gelecek vadeden şirketlere daha fazla destek olunmasını istedi.
BATI’YLA KOPMAYIZ
Türkiye’nin Batı’dan kopmayacağını kaydeden Şimşek, “Hiç kimse Türkiye’yi Avrupa’dan koparıp atamaz. Bunu biz bile, Avrupalılar bile yapamaz. Bazen diyorlar ki, Türkiye Avrupa’da değil. Türkiye’nin Trakya yani Avrupa nüfusu 11 milyon, birçok AB ülkesinden daha çok” dedi. Türkiye’nin NATO’ya da en çok katkı veren 4. ülke olduğunu ifade eden Şimşek, demokrasi ve hukuk devleti konusunda AB’den başka ilham alınabilecek başka bir örneğin bulunmadığını belirtti. Artık en önemli üç önceliklerinin altyapı, Ar-Ge ve eğitim olduğunu belirten Şimşek sözlerini “Kış geliyor, hazırlık yaparsak biz bunu başarabiliriz” diyerek bitirdi.
1200’ÜN ÜZERİNDE KATILIMCI
Türkiye’den ve dünyadan 1200’e yakın katılımcıyı ağırlayacak Uludağ Ekonomi Zirvesi, ‘Gelecek’ ana teması ile başladı. Capital ve Ekonomist Dergileri Genel Yayın Yönetmeni Rauf Ateş, üst düzey bir zirve gerçekleştiğini ifade etti. Zirve’de konuşan Rauf Ateş, başta sponsorlar olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ederek, “Dünyanın dört bir yanından konuşmacılar var. Bu yıl bir ilki gerçekleştiriyoruz. Stars of Region Yarışması’nı gerçekleştiriyoruz. 5 Türk ve 5 yabancı finalistimiz var. İran, ABD, Suudi Arabistan ve İsveç’ ten finalistlerimiz var. Umarım gelecek yıllarda çok daha ileriye taşınacak. İlk yıllarımızda Sayın Bakanımız Ali Babacan bize destek oluyordu. Son yıllarda da Sayın Bakanımız Mehmet Ali Şimşek yardımcı oluyor. Kendilerine çok teşekkür ediyorum” dedi.
Garenta ve ikinciyeni.com Genel Müdürü Özgür Maraş ise 1960 yılında kurulan Garenta olarak Zirve’nin Bursa’da olmasının çok özel olduğunu söyledi. Bursa’nın tarihi ve ekonomisi ile önemli bir şehir olduğunu kaydeden Maraş, “Bugün dünyada paylaşım ekonomisi 500 milyar dolar. Yakında bu rakam 700 milyar doları bulacak. Ülkemiz için de önemli bir potansiyel. Garenta olarak bizler de paylaşım ekonomisine hizmet ediyoruz. Satın alma, kirala diyoruz. Faaliyet gösterdiğimiz sektörlerde ya ilk olmak istiyoruz ya da en iyisini yapmaya çalışıyoruz” diye konuştu.
Dow Hindistan, Ortadoğu ve Türkiye Başkanı Luciano Poli de Türkiye ve dünya ekonomisi konularında bilgi verdi.
Zirve’de sanayiden ticarete, üretimden perakendeye, finanstan eğitime kadar pek çok sektörün nabzı tutulacak, iş dünyasına ve ekonomiye yön verecek gelişmeler konuşulacak.
TİCARET SAVAŞININ EŞİĞİNDE MİYİZ?
Dünya ekonomisine de değinen Mehmet Şimşek, şu anda en büyük riskin korumacılık olduğunu söyledi. “Ticaret savaşının eşiğinde miyiz” sorusunu akla getiren çok yanlış uygulamalar olduğunu ifade eden Şimşek, “Yeni bir evreye giriyoruz. Karşılıklı çok büyük tepkiler çekilebilir. Şimdiye kadarkiler, sessizce yapılan korumacılıklardı. Şimdi, çok aleni bir şekilde, ABD’den başlayan bir korumacılık eğilimi var. Buna karşı tepkiler var. Bu da dünya ekonomi için olumlu olamaz” diye konuştu.
Kaynak: Hurriyet.com.tr