Türkiye aslında özellikle geçen yılın başına kadar çok iyi bir noktaya gelmişti. Gayet beğenilen, tercih edilen, çok sayıda ekonomik, politik reformunu tamamlama yolunda hızla ilerliyordu. Ancak maalesef geçen yıl ortasından itibaren artan siyasi krizler ve yaklaşan seçim süreci, ekonomik gelişmeleri biraz duraksattı. Yabancı yatırımcılar daha temkinli yaklaşır hale geldi.
Türkiye, yabacı sermaye ile kendini finanse eden bir ülke. Sürekli dışarıdan yatırıma ihtiyacımız var. Çünkü ülkenin kendi tasarrufu büyümeyi finanse edemiyor. Bu nedenle, yabancı sermayeyi ülkeye çekmek için uygun ortamın yaratılması gerekiyor. Bu ortam sekteye uğradığı sürece bu para gelmeyecek; para gelmeyince büyümenin finansmanı da zorlanacaktır.
Ülke olarak bugüne kadarki performansımızı daha da ileriye taşımakla yükümlüyüz. Bunu yapabildiğimiz sürece Türkiye’ye yabancı sermaye gelir ve büyümeyi sürdürürüz. Diğer taraftan hükümetin daha kontrollü büyüme tedbirlerinin de devreye girmesiyle Türkiye’deki tasarruflar da artarsa, Türkiye hem yabancı sermaye hem de kendi tasarruflarıyla büyümesini finanse edebilir. Yeter ki kısa vadede iç meselelerimizi çözüme kavuşturalım. Onun dışında, açıkçası çok büyük bir sorun görmüyorum. Türkiye ekonomisi uzun vadede çok iyi bir konumda olacaktır.