Home / Mergers&Acquisitions / Turkish Companies Can Grow Faster in Turkey and Abroad by Raising Capital from Private Equity Funds Post-Elections

Turkish Companies Can Grow Faster in Turkey and Abroad by Raising Capital from Private Equity Funds Post-Elections

Türk Şirketleri Seçim Sonrası Özel Sermaye (Private Equity) Fonlarından Yatırım Alarak Türkiye’de ve Dünyada Daha Hızlı Büyüyebilir

Türk şirketleri daha fazla borçlanma yerine sermayeye ihtiyaç duyuyorlar. Seçim sonrasında, bu sermayeyi Özel Sermaye Fonlarından yaratabilmek suretiyle büyümelerini hızlandırabilirler.

IMF’nin yapmış olduğu son değerlendirmelere göre 2015 ve 2016’da Türkiye’nin %3,5-4 seviyelerinde büyüme ile dünyadaki pek çok ülkeden daha yüksek bir büyüme hızına sahip olacağı öngörülüyor. Ancak bu, Türk şirketlerin yatırımlarının hızlanmasıyla mümkün olabilir. Bu yatırımlar için ise zaten oldukça borçlu olan Türk şirketlerinin daha fazla borçlanmamaları; bunun yerine sermaye enjeksiyonu yapmaları gerekiyor. Sermaye için ise Özel Sermaye Fonlarını bir alternatif olarak değerlendirmeleri önemli.

IFC ve EMPEA tarafından Mayıs ayında ABD’nin Washington şehrinde düzenlenen Annual Global Private Equity Conference’ta Rusya, Çin ve Brezilya’nın yatırım cazibesinin azaldığına değinildi. Yükselen pazarlardan 800’ün üzerinde yatırımcının katılımı ile gerçekleşen konferansta ayrıca, Afrika, Polonya ve Meksika gibi ülkelerin giderek ön plana çıkacağı öngörüldü. Türkiye’nin ise son dönemdeki politik risklerden ötürü hâlihazırda yatırım için önceki yıllarda olduğu kadar ön planda olmadığına dikkat çekildi. Ancak seçimlerden sonra, 4 yıllık seçimsiz bir dönem olacağı ve yeni kurulacak hükûmetin ekonomi alanında yatırımları destekleyici olmaktan başka fazla bir seçeneği olmayacağı göz önünde bulundurulduğunda, yatırımların tekrar artabileceği bir ortama kavuşulabileceği vurgulandı. Diğer taraftan bir süredir ara verilen yapısal reformlara devam edilmesi halinde, söz konusu yatırımların hızlanacağı beklentisine vurgu yapıldı.

Türk Şirketleri Özel Sermaye Fonları ile Önümüzdeki Dönemde Yurt Dışına Açılabilir

Türk şirketleri, hem yurt içinde hem de yurt dışında iş yapma konusunda yüksek motivasyona sahip ve dinamik hareket eden genç girişimciler ve genç yöneticilerle çalışıyorlar ve dünyanın her yerinde faaliyet yürütebilecek kapasiteye sahipler. Türk şirketlerinin önünde çok önemli küreselleşme fırsatları var. Bu anlamda karar alan ama sermayeye ihtiyaç duyan şirketler Özel Sermaye Fonlarını devreye sokarak finansman ve know-how sağlayabilirler.

Özel Sermaye Fonlarının Özellikleri ve Türkiye’deki Yatırımları

Özel Sermaye Fonları finansal yatırımcılar olup, özellikleri gereği bir şirkete yatırım yaptıktan 5-7 yıl sonra hisselerini bir başka yatırımcıya satıp çıkmak durumunda olan uzun vadeli fonlardır. Bu fonlar şirketlere yatırım yaptıklarında, şirket yönetim kurullarına hisseleri oranında girer ve aktif olarak özellikle finans ve kurumsallaşma alanında yönetimde yer alırlar.

Özel Sermaye Fonları Türkiye’ye ilk olarak 1995 yılında geldi. 2004 yılında AB’ye katılım müzakerelerinin başlayacağı tarihin belirlenmesiyle de hız kazanarak artış gösterdi. Geçen sürede 15 milyar dolar civarında Özel Sermaye Fonu ülkemize gelerek, yaklaşık 200 şirkete yatırım yaptı.

Türkiye’nin -ilk 1000-2000 şirketi bir tarafa bırakılırsa- bir KOBİ ülkesi olduğunu söyleyebiliriz. Türkiye’ye yatırım için bakan yaklaşık 50 civarında Özel Sermaye Fonu, yapıları gereği ağırlıklı olarak şirket başına 25-45 milyon ABD doları aralığında yatırım yapmaktalar. Bu rakamın önümüzdeki 5 yıllık perspektifte 10 milyon dolarlara ve hatta altına düşmesi bekleniyor. Hükûmet ve IFC gibi kuruluşlar aslında bunun yeni yeni farkına varıp fon desteklerini ve yapılarını buna göre oluşturmaya çalışıyorlar. Türkiye’de bulunan 500.000’den fazla şirket içinden iyi olanlar ve bu tür sermayeleri yaratmada uzman danışmanlarla çalışanlar, bu tür kaynaklardan önümüzdeki yıllarda faydalanabilecekler.

Özel Sermaye Fonlarından Uzman Danışman Olmadan Kaynak Yaratmak Zor

Özel Sermaye Fonları son 10 yılda yaklaşık 200 Türk şirketine yatırım yaptılar ancak bu 200 şirkete yatırım yapmadan önce 7-8 bin civarında şirketi incelediler. Yani inceledikleri şirketlerin yalnızca %2-3’üne yatırım yaptılar. Bu nedenle Özel Sermaye Fonlarından yatırım almak isteyen Türk şirketlerinin kendi başlarına veya herhangi bir danışmanla değil; mutlaka bu konuda uzmanlaşmış, çok sayıda vaka görmüş, başarı hikâyeleri yaratmış, bu süreç zarfında yatırımcı ile veya şirketin ortakları arasında yaşanması muhtemel sorunları çözebilme yeteneği olan Uzman Danışmanlar yardımıyla bu sürece hazır hale gelmeleri gerekiyor.

Türk şirketlerinin büyük çoğunluğu mevcut halleriyle Özel Sermaye Fonlarından yatırım alabilecek özellikleri taşımıyor. Bu şirketlerin söz konusu fonlardan yatırım alabilmeleri için şirketlerini belli bir kurumsallık seviyesine getirmeleri gerekiyor. Bunun için de ciddi bir hazırlık sürecine ihtiyaçları var. Bu fonlar yatırım yapmak istedikleri şirketlerde bazı kriterler arıyorlar. Şirketlerimizin bu kriterleri sağlamaları için ciddi bir hazırlık sürecinden geçmeleri ve ev ödevlerini yapmaları çok önemli.

Yabancıların iş yapış kültürleriyle Türk patronların iş yapış yöntemleri farklı olabiliyor. Ancak ortak uygun bir zeminde buluştuklarında ortaya başarılı sonuçlar çıktığını görüyoruz. Büyüme için yeterli öz sermayesi olmayan Türk şirketleri son dönemde Özel Sermaye Fonları ve yabancı ortaklıklar konusunu daha fazla gündemlerine aldılar. Ancak önemli hazırlıklarını tamamlayıp yatırıma uygun hale gelmeleri gerekiyor. Bunun için de olmazsa olmaz Uzman Danışmanlarla çalışmaları gerekiyor.

Hazırlık Sürecinde Neler Yapılmalı?

Uzman Danışmanların kaptanlığında finansal, hukuksal, vergisel hazırlıkların tamamlanması ve şirketlerin yapılanmalarıyla alâkalı hazırlıkların eksiksiz yerine getirilmesi ile tüm ortakların arasında bu süreç boyunca uyumun ve amaç birlikteliğinin sağlanması gerekiyor. İşin daha önemlisi; şirketlerin, gelecek 5 yıllarını iyi planlayabilmeleri ve bir yatırım hikâyesi oluşturmaları lâzım. Ayrıca hazırlıklar kapsamında şirket değerlemesinin yapılması da önemli aşamalardan birini oluşturuyor. Ancak tüm bu çalışmalar kendi içinde bir bütünsellik içerdiğinden ve tek tek ele alınmaları yanlış sonuçlar doğurabileceğinden, mutlaka başından itibaren Uzman Danışmanların kaptanlığında yürütülmeli.

Globalturk Capital olarak bizler, Türk şirketlerinin tüm bu süreçleri sağlıklı yürütebilmeleri için yanlarında yer alıyor ve diğer danışmanlarca yapılmayan bir şekilde, yatırımcı girdikten sonra da şirketin içinde kalarak söz konusu ortaklıkların başarı ile yürümesini sağlamaya yönelik çalışıyoruz. Şirkete yatırımcı almak oldukça zor bir süreç; ancak asıl iş, yatırımcı girdikten sonra şirketinizi birlikte alışık olmadığınız bir şekilde yönetmeye başlamak ve bu yatırımcının şirketinizden hisselerini satarak çıkışını sağlamak. Bu noktada yönetim kurulunda bizler bu açığı gideren önemli görevler üstleniyoruz. 2015 ve 2016 yıllarında şirketlerin söz konusu ortaklıkları başarabilmesi için bu çalışmalara süratle başlamaları gerekiyor. Tüm hazırlıklar ve ortaklığın gerçekleşmesi, günümüz konjonktüründe ortalama 18 ay sürüyor.

About Barış Öney

Barış Öney
Barış Öney has over 28 years of worldwide and diverse experience in pre and post investment management, M&As, IPOs and strategic advisory as a CEO, CFO, board member/advisor, investment banker, corporate finance advisor, strategic/international business development manager and as a project manager and engineer.

Check Also

Barış Öney Ekotürk TV Interview | 19.10.2023

Click here to watch Globalturk Capital’s Founder and Managing Partner Barış Öney’s interview on Ekotürk TV.

Comments are closed.