Ana Sayfa / Etkinlik / Washington DC’de Gerçekleştirilen 21. IFC-EMPEA Küresel Özel Sermaye Konferansı’ndan Notlar, 13-15 Mayıs 2019

Washington DC’de Gerçekleştirilen 21. IFC-EMPEA Küresel Özel Sermaye Konferansı’ndan Notlar, 13-15 Mayıs 2019

Washington DC’de Gerçekleştirilen 21. IFC-EMPEA Küresel Özel Sermaye Konferansı’ndan Notlar, 13-15 Mayıs 2019

EMPEA ve IFC tarafından bu yıl 21.si düzenlenen “Global Özel Sermaye Fonları Konferansı” 13-15 Mayıs tarihlerinde Washington DC’de gerçekleştirildi. EMPEA Türkiye Temsilcisi ve Globalturk Capital Kurucu ve Yönetici Ortağı Barış Öney de konferansa katılanlar arasındaydı. Öney ayrıca konferansta düzenlenen Türkiye Oturumu’nun da moderatörlüğünü üstlendi.

Yükselen Pazarlar Özel Sermaye Yatırım Trendleri:

  • IFC portföyünde büyüyen teknoloji, büyüme sermayesi, tüketici markalaşması, lojistik, soğuk hava depolama, sağlık hizmetleri ve fintech yatırımları artış gösteriyor.
  • IFC’ye göre, tüm zorluklara rağmen, fırsatlar hala tüketicilerin ürün ve hizmetlere erişim hikayelerinden geliyor.
  • Yükselen pazarlarda teknoloji yatırımları öne çıkıyor.
  • Özel borç enstrümanı, yatırım yapmak için çok daha değerli hale geliyor.
  • Asya yükselen pazarlardan ayrıştı ve artık GP’lere (fon yönetim şirketleri) Asya’da yatırımcıların paralarını yönetsinler diye talep artıyor.
  • Girişim sermayesi fon yatırımları (venture capital) üçe katlandı ve 2017 ve 2018’de 30 milyar dolara ulaştı.
  • LP’lerin büyük çoğunluğu yükselen pazarlarda teknolojiye (%73) ve erken aşama girişimlerine (%51) yatırım yapıyor.
  • DFI taahhütleri girişim sermayesi (venture capital) yatırımlarında artmaktadır.
  • Hindistan, Çin ve Güney Doğu Asya girişim sermayesi teknoloji yatırımlarını çekiyor.
  • Özel borç enstrümanlarının getirileri %13-14 arasındadır.
  • Ailelerin sahip olduğu birçok işletme sermayelerinin (hisse satışı ya da rüçhan hakkı kısıtlanması yoluyla) sermaye artışı sonucu erimesini sevmez. Bu yüzden özel borç enstrümanı ile yatırım yapmak özellikle KOBİ’lerin daha çok işine geliyor.
  • Asya dışı yükselen pazarlara daha az yatırım yapılıyor, ancak bu aslında birçok fırsat yaratıyor.
  • LP’lerin GP’leri due diligence etme talepleri büyük ölçüde değişti ve GP yöneticilerinin seçimi özellikle ESG’lerde çok daha özenli hale geldi.
  • Dünya nüfusunun %42’si Orta Doğu ve Kuzey Afrika’dan Hindistan’a kadar bir bölgede yaşıyor ve bu rakam da gittikçe büyüyor. 2000’den beri yükselen pazarlara giden yatırımlar genel olarak büyüme göstermektedir. Bu nedenle büyük emeklilik fonları ve henüz yükselen pazarlara yatırım yapmayanlar son zamanlarda bu bölgeye daha fazla odaklanıyor. Koşulların şimdi yatırım yapmaya daha uygun olduğuna inanıyorlar.

Yükselen Pazarlar Teknoloji Yatırımlarında Zorluklar:

  • Yükselen pazarlarda teknoloji yatırımları kesin bir büyüme gösteriyor. Bu bölgede inovasyon yoluyla büyüme artışta.
  • Ancak, erken aşama yatırımları büyük şirketlere yapılan yatırımlardan çok farklıdır. Sınırlı veri, sınırlı geçmiş performansın kayıtları derken durum tespiti yapmak bile zor. Yatırımcıların kesinlikle sahada takımları olması gerekiyor.
  • Kanıtlanmış bir iş modeli olmadığı için erken aşamada yatırım yapmak normal yatırımdan daha zordur. Bu nedenle, temel olarak yönetime güvenmek ve sektörü en iyi şekilde değerlendirmek gerekir.
  • Telekom altyapısı start-up’lar için çok önemlidir. Dolayısıyla bu alanda hükümetlerin kilit bir rol oynaması gerekmektedir. Gizlilik ve siber güvenlik sorunları gibi konularda, hükümetler önemli rol oynamalıdır. Ayrıca bu alanlarda Rekabet Politikasına ihtiyaç vardır. Veri koruma kuralları önemlidir.

Gelişmiş Ülkelerde Yükselen Pazarları Etkileyen Zorluklar:

  • Avrupa’nın yavaş bir büyüme içinde olması yatırımların azalmasına neden oluyor.
  • Bu da haliyle yoksulluğun azaltılmasına yardımcı olmuyor.
  • Yükselen pazarlarda borç ve şeffaflığın artması ele alınması gereken bir konudur. Şirketlerin finansörlere kayıtlarını gösterebilmekte ciddi sorunları mevcut.
  • Mevcut sistem yüksek kredi plasman standartlarının yükselen pazarlarda da işlediğini varsayıyor. Ancak yükselen pazarlar ve gelişmekte olan ülkelerde durum böyle değil. Yeni kurallar ve düzenlemeler gerekiyor.
  • Etkisel yatırım (impact investing) önemlidir.
  • Gelişmiş ülkelerde bugün yükselen pazarları etkileyen ciddi sorunlar mevcut.
  • Teknolojideki hızlı gelişmeler sonucu topluluklarda iş kaybı ve işten düşme sonucu yıkım sorunları oluşabiliyor.
  • Gelişmiş ülkelerde de, büyük problemler ortaya çıkaran çok sayıda az gelişmiş bölgeler bulunmaktadır.
  • Tercih edilen beceriler manuelden teknoloji odaklı otomasyon çözümlerine dönüşüyor.
  • İnsanları en alt sıradan kurtarıp normal ücret kazanabilecekleri bir iş ortamına sokmak oldukça zor.
  • Örneğin; yerel seviyeden ulusal seviyeye ve hatta AB seviyesine bir güç kayması da var. Bu yüzden büyük şehirler dışında yaşayan yerel bölgeler Brexit örneğindeki gibi tekrar güç kazanmaya çalışıyorlar.
  • Üstesinden gelinmesi gereken çözümler, daha fazla yerelleşmeden geçiyor. Yerel toplulukların çevrelerindeki problemlerin üzerinde çalışmaları gerekir, böylece kendi bölgeleri için daha fazla iş üretebilir ve zenginleşebilirler.
  • Yerelleştirmeye verilen önem, gelecek için bir peşinat olarak görülmelidir.

Neden Yükselen Pazarlara Yatırım Yapılmalı? 

  • Yükselen pazarlarda mobil, internet vb. dijital platform altyapıları oldukça iyi kurulmuştur ve bu sayede inovasyonun temeli de buradadır.
  • Yükselen pazarlarda yeni geliştirilen bazı iş modelleri yakında gelişmiş pazarlara da adapte edilebilir hale gelecektir.
  • Yükselen pazarlardaki girişimciler çoğunlukla para kazanma değil misyon temellidir.
  • 20 yıl önce hiç görmediğimiz girişim sermayesi dolarlarının %60’ı bugün ABD dışında harcanıyor. Bu yükselen pazarlar üzerinde büyük bir etki yaratacaktır.
  • Yatırım yapabilmek için en temelde bulunması gerekenler hukukun üstünlüğü, istikrarlı makro, bağımsız merkez bankası vb.dir.
  • Yükselen pazarlarda “amaç için kar” temaları gibi sağlık ve eğitime yapılan yatırımlar önem kazanmaktadır.
  • 4 milyar bulut, veri, makine öğrenmesi vb. için mobil internet gelişmekte olan pazarlarda sahneyi belirliyor. Yüz tanıma ve yapay zeka hızla gelişiyor.

Makro Düzeyde Yükselen Pazarlar Yatırımlarını Destekleyen Öngörüler:

  • ABD Meclisi’nin bir sonraki seçime kadar yapısal reformlar yapması beklenmiyor.
  • Bir sonraki Başkanlık seçimine kadar durgunluk olası değil.
  • Daha iyi getiri elde etmek için bugün 4,5 trilyon dolar Özel Sermaye yatırımlarına giriyor. Özel sermaye artık halka açık piyasaları geride bırakmış durumda.
  • Yakın geçmişte %20-25 civarı olan getiri beklentileri, günümüzde %15-16 seviyelerine düşen getiriler artık iyi kabul edilmektedir.
  • ABD ve Çin arasında muhtemelen iyi bir anlaşma yapılacak. Görüşmeleri bozmak istemiyorlar. Bu yaz yapılması muhtemel olan anlaşmanın tüm sorunları çözmese de iyi bir ticaret anlaşması olması bekleniyor.

Şimdi iyi bir yatırım yapmak için doğru adres neresi? Tabii ki yükselen pazarlar. Neden?

  • Yükselen Pazarlar kelimesi 80’lerin başında ortaya atıldı.
  • Daha yüksek büyüme, daha az rekabet vb.
  • Ancak yükselen pazarlar bu günlerde iyi durumda değil ve bu sebeple kimsenin iyi bir yatırım olmadığını düşündüğü bu dönemde aslında tam da yatırım yapma zamanıdır.
  • Yükselen pazarlar iyi bir konuma geri gelecek. İyi fırsatlar her zaman bulunabilir. En büyük ödüller de oradan gelecek.
  • Özel sermaye yıllar önce başladığında aile ofislerinden para gelmişti. Daha sonra kaynak emeklilik fonlarından ve devlet varlık fonlarından gelmeye başladı. Ancak şimdi aile ofisleri yeniden büyüyor.
  • Aile ofislerinin yükselen pazarlar için daha fazla iştahı var, çünkü bazı kurumsal kurumlardan daha fazla risk alabiliyorlar.
  • Uzun vadede yükselen pazarlar, gelişmiş pazarlardan daha fazla getiri elde edecektir.
  • Özel sermayenin %17’si şu an yükselen pazarlara gidiyor. İlerde bu %40-50 seviyelerine ulaşacaktır.

David Rubinstein: “İnsanlık için bir hedef bulun ve diğer insanlara veya topluma yardımcı olun. Diğerlerine yardım eden insanlar daha mutludurlar. Ve mutlu insanlar daha uzun yaşarlar. Filantropi insanlığı sevmek anlamına gelir.”

Hilda Ochoa Brillembourg: “Mesleklerin en insani olanı yatırım yönetimidir. Yatırımcılar belirsizliği yönetiyor ve ulvi bir iş gerçekleştiriyorlar. İnsanların hayatlarını daha iyi yönetmelerine yardımcı oluyorlar.”

Son 40 yılda:

– Enflasyonu azalttık
– Regülasyonu azalttık
– Dünya GSYİH’si üçe katlandı
– Ticaret küresel olarak dört kat arttı
– Menkul kıymetleştirme 5 kat arttı

Karanlık gelecek:

– GSYİH içindeki kamunun payı artacak. Düşük büyüme, düşük varlık artışı yaratma sorun olacak.
– Demokrasiye ve serbest piyasalara darbeler bir süre için daha gündemde kalacak.

Yazar: Barış Öney

Barış Öney
Barış Öney, yatırım öncesi ve sonrası yönetim, halka arz, şirket satınalmaları, CEO, CFO, yönetim kurulu üyesi, yatırım bankacısı, kurumsal finansman danışmanı, stratejik/uluslararası iş geliştirme yöneticisi, proje yöneticisi ve mühendis olarak 28 yılı aşkın tecrübeye sahiptir.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Cevdet Yılmaz: Hedefimiz Yatırımın Kalitesini Artırmak – Hürriyet Gazetesi